ŞEFFAFLIK İSTİYORUZ

Halk olarak toplum sağlığının büyük risk altında olduğu şu günlerde şeffaflık istiyoruz.

Öğrenmenin, inanmanın ötesinde güvene dayalı bir ilişkiyle bilgilendirilmeye ihtiyacımız var.

Tek bir şahıstan beklenilen açıklama yerine, tüm illerdeki Sağlık İl Müdürlüklerinin bilgi kapsamlı online hizmet vermesini istiyoruz.

Koronavirüs vakaları tüm ülkeye yayıldı demek yerine, şu şehirde şu kadar vaka var, bu şehirde ölen kişilerin yaşı şu, hastalığı şu şekilde seyrediyor türünden açıklamalar istiyoruz.

Herkes kendi OHAL’ini ilan etsin açıklaması yerine, çalışan meslek gruplarını ve her gün sokağa çıkmak zorunda kalan vatandaşları kapsayan önlem paketleri açıklansın istiyoruz.

Singapur yapmış biz neden yapmayalım?

“Singapur hükümeti resmi internet sitesinde yeni tip koronavirüs vakalarını, hazırlanan zaman çizelgesinde her gün güncelliyor.”

Ve bu mücadelesinde öncelikli olarak şeffaflık ve vatandaşlarla kurulan birebir iletişimi ön planda tutuyor.

Her şehir gerekirse küçük bir Singapur olarak algılanıp bu yönde bir çalışma yürütülemez mi?

Çin, İsrail, Almanya, Güney Kore neler yapıyor? Buraya yazsam yaptıklarını dudaklarımız uçuklar.

Bakınız Türk Tabipler Birliği Başkanı ne diyor: “Her hastaneden bir kişi ne kadar test yapıldığını ve sonuçlarını biliyor, bilgiler doğrudan bakanlığa gönderiliyor. Hastayı muayene eden, Covid-19 testi yapılmasını isteyen hekimin ise sonuçtan haberi olmuyor.”

Şeffaflık bunun neresinde?

En üst meslek kuruluşu olarak, Türk Tabipler Birliği neden sürece dahil edilmiyor?

Koronavirüsle beraber ruh sağlığımızı da yitirmemize ramak kaldı.

Her gün açıklama beklediğimiz saatler olan 22: 00, 23: 00, 24: 00’dan nefret eder olduk.

Bu zaman dilimleri bu toplum için bir travma olmaya gebe.

Hangi şehirde kim kaç kişi test yaptırmış ve sonuçları ne şekilde çıkmış bilmek istiyoruz.

Tarama testleri ne zaman seri bir şekilde günlük 30 bin seviyesine çıkacak?

Bilmek istiyoruz.

Risk altında olan mahallelerin, sokakların, çalışma gruplarının tek tek açıklanmasını istiyoruz.

Her gün binlerce insanı iş yerlerine gitmek zorunda bırakıp sonrasında kendi OHAL’inizi kendiniz ilan edin açıklamalarını duymak istemiyoruz.

Nesnellik ve şeffaflık istiyoruz.

Güven tek taraflı bir şey değil, karşılık bekler ve ister de.

Zaman; şunu taklit ettik, bu bizi kıskandı, biz büyüğüz onlar küçük devri değil. Söz konusu olan toplum sağlığı ve tüm ülkenin geleceği. Varlıkla yokluk arasında bir süreç. Dayanışma gerek, birliktelik gerek. Ortaklaşmak gerek. Farklı düşüncelerimiz ve politik amaçlarımız olabilir ama unutmayalım ki günün sonunda yaşadığımız dünya, soluduğumuz hava aynı.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Cihat Öztürk - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Abdurrahman ucar - Yazıların tam olarak biz vatandaşların dertlerine tercüman oluyor

Çok teşekkür ederim dertlerine dile getirdigin icin

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 26 Mart 00:00