İsrail nasıl kahrolur?

1948 yılındaki Arap İsrail savaşı ve Mavi Marmara’nın Kudüs’e doğru yola çıkmasından başka tüm Müslümanların Filistin için yapabildiği tek şey Cuma namazı sonrası buluşup ‘kahrolsun İsrail ‘ sloganı atmak.

Biz beddua etmek ve slogan atmaktan başka hiçbir şey yapamadığımız için İsrail kahrolacağı yerde tüm Kudüs’ü ele geçirmeye gitgide daha da yaklaşıyor.

Dünyadaki tüm Müslümanlar hazırı yiyip (petrol gelirleri) eğitim, bilim ve teknolojiden uzak oldukları sürece İsrail Kudüs’ü almaya daha çok yaklaşacaktır. Yüksek oktanlı petrol çıkarmak, devasa şehirler kurup yüksek binalar yapmak, teknoloji geliştirmek değil teknoloji pazarı olmaktır. Pazar islam ülkeleri olduğu müddetçe İsrail kahrolmaz zengin olur.

Facebook ve Twitter’da yapacağınız her türlü İsrail karşıtı paylaşım, yorum, reklam ancak bu sosyal medya hesaplarının Yahudi sahiplerini memnun eder.

İngiliz büyükelçisi Jane Marriot, İngiliz avam kamarasına sunduğu Arap dünyasında eğitim konulu raporunda mezunlar arasındaki farkların korkunç olduğunu vurgulayarak şöyle söylüyor: ‘En zeki öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar. İkinci derece mezunlar ise iş idaresi ve iktisat gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar.

Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar. Fakat eğitimde tamamen başarısız olanlar ise ordu ve emniyete katılarak siyaset ve iktisata tahakküm ederek, onları mevkilerinden indirip, isterlerse öldürüyorlar.

Gerçekten dehşet verici olansa asla hiçbir okula gitmeyenler ise din adamı olup herkesin onlara itaat etmesini sağlıyorlar’. Bir yabancı gözüyle Müslüman ülkelerinin durumu nasıl da doğru bir şekilde özetlenmiş.

İslam ülkeleri eğitime önem vermedikçe, üretim yapmadıkça, ellerinde bulundurdukları güç ve parayı israfa, gösterişe harcadıkça İsrail kahrolmaz, büyür.

Ne yazık ki şu an için bu yönde adım atan bir ülke yok. Bu iş makarna ve halı üretmekle değil makineleri yapan makineleri üretmeye başlayınca olur.

Güç kimdeyse maalesef kuralı o koyar. Şu an güce ulaşmanın en mantıklı yolu bilim ve teknolojidir.

Yıllarca İsrail malları boykot edildi. Sorarım size kaç gün sürdü bu boykotunuz? Ne kadar dayanabildiniz? Yerine koyacağınız yerli ve milli bir ürün olmadığı için bir müddet sonra boykottan vazgeçmek zorunda kaldınız değil mi?

Belki bazılarınız Filistinliler bizi 1. Dünya savaşı sırasında satmıştı aslında dediniz. Bizim deterjanlar onlarınki gibi temizlemedi, kolalarının tadını bir türlü tutturamadık, cipslerimiz o kadar gevrek olmadı.

Bir gün uyandığınızda, bir islam ülkesi tarafından projelendirilmiş ve yapılmış, bir televizyon açarsanız, başka bir islam ülkesi tarafından geliştirilen yüksek teknolojiye sahip bir cep telefonuyla görüşürseniz, tamamı yerli ve milli bir uçağa binip seyahat ederseniz, bilin ki İsrail o gün kahrolur.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar A. Eray Ünver - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.