ATIN ÖNÜNE ET, İTİN ÖNÜNE OT KOYARSAN…

Genç adam fen fakültesini bitirmiş.

Öyle bir eğitimi kazanmak kolay değil. Fen lisesinde okuyacaksın, kafa patlatacaksın, fen fakültesini kazanacaksın.

Okul bitince de pizzacıda garson olarak iş bulabileceksin.

Ne kadar acı.

Mimarlık, mühendislik okuyacaksın, ailen arkanda sana umut bağlamış.

Okul bitince bir AVM de güvenlik görevlisi işi bulacaksın.

Orman endüstri mühendisliği okuyacaksın, bir ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni olabileceksin.

Eğitim fakültesini bitireceksin, yıllarca öğretmen olarak atanamayacaksın, Maarif’te simit satacaksın.

Endüstri mühendisliği okuyacaksın, okul bitince amcan, dayın olmadığından, bir kargo şirketinde kurye olarak iş bulup çalışacaksın.

İlkokulu, orta okulu bitirdikten sonra gerisini okumayacaksın, politikaya atılacaksın.

Onu da başaramayınca ve partin iktidara gelince hastane müdürü, bankada şef hatta bir bankanın yönetim kuruluna bile girebileceksin.

Endüstri mühendisliğini bitirmiş gencin ana babası, çocuklarının bir kurumda yönetici olmasını beklerken, onun, ailesine yük olmama k için bir kargo şirketinde kurye ol arak çalışmasını görünce şaşıp kalacaksın.

Yatırım, iş, istihdam, liyakat aramak hak getire.

Günümüzde işler böyle gidiyor.

Yani atın önünde et, itin önünde ot var.

Hadi yesinler de doysunlar.

Öyle olmuyor işte.

Bu saydığım, boş gezmemek için aldığı eğitim dışında işlerde çalışanlar, bir cemaate, bir tarikata üye olmadıklarından ve yakınlarından birinin de bir tarikat ya da cemaat üyesi olmadığından ötürü olduğunu artık herkes biliyor.

X

Kaymakamlar, vali yardımcıları FTÖ’den açığa alınıyor ama bir cübbeli ekrana çıkıp, bazı tarikatların silahlandığını açık açık söylüyor.

Peki, Cumhuriyet savcıları ne yapıyor?

Belki de iş buldukları için şükrediyorlardır.

X

Akdeniz kaynıyor.

Karadeniz kaynıyor.

Ege bir muamma.

Diplomasi, diyalog sıfır.

Hamaset, hat – hot bol.

Monşerlere iş düşmüyor.

Monşerler de kimmiş?

Biz her şeyi herkesten çok iyi biliriz politikası geçerli.

Eee , şimdi birkaç kadeh milli içkimizden içtikten sonra, “ n’olacak bu memleketin hali?” diye sorandan hesap sormanın zamanı gelmedi mi?

Aman aman, ben de neler diyorum yahu?

Sanki bu nları sormak, sorgulamak bana kalmış gibi.

Allah esirgesin…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hüseyin Toprak - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Akif onur - Kalemine sağlık Hüseyin abi ne yazıkki hep gerçekleri dile getirmişsin. Cuk oturmuş

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 14 Eylül 00:00